Pazarlama kutsal bir şeydir, pazarlayamadığınız elinizde kalır, hatta sizi yok eder.
Bu bazen bir mal, ticari değeri olan bir formül ya da bir fikir olabilir.
- Dünyada pazarlanamayan şey yoktur. Düşünceler, insanlar, insanların yarattığı her şey, aklımıza ne gelirse.
- İş özünde bir şeylerin beyinlere ya da buzdolabına aktarılması meselesidir.
- En çekici ve geçerli olan pazarlama, “yalanın satışıdır”. Adı üzerinde, yoktan var edip bir şeyleri pazarlar, satar ya da beyinlere kazırsınız.
“Şeytanın gücü, kendisinin var olmadığına başkalarını inandırmasındadır” sözü bundandır. Kısacası, “yalanı şeytan kadar iyi pazarlayan biri olmadığı için” o en güçlü ve tehlikelidir.
- İnsan ve düşünce pazarlamak iktisat sözlüğünde pek görülmese de yeryüzünde insanın ortaya çıkışından beri en önemli pazarlama metaıdır.
İnsanı pazarladığınız (sattığınız) zaman o artık tornavida ya da gazoz açacağı gibi bir araç haline dönüşür. Arşimet mi söylemiş; “Bana bir kaldıraç verin dünyayı yerinden oynatayım”.
“Pazarlama” da böylesine, kaldıraç kadar güçlü bir araçtır. Olmayan bir şeyi pazarlayarak dünyayı bile yerinden oynatabilirsiniz.
- Yalan pazarlayarak iki ülke arasında savaş çıkartabilirsiniz.
- Bir ülkeyi işgal edebilirsiniz.
- Toplumda baskı ve korku yaratmak istiyorsanız, “yalan” sizin en önemli silahınız olur.
Yalan pazarlamanın siyasal, iktisadi ve kültürel boyutları vardır. Sorun, sokaktaki insanı inandırmaktan geçer. En kötü malı en iyi gibi pazarlayıp yutturabilirsiniz. Yarın kıyamet kopacak diye halkı kandırıp “kıyamet sigortası” bile satarsınız.
Öbür tarafta, cennette en güzel yeri size ayırıyorum diye “cennette mekân” pazarlayabilirsiniz. Konserveden deterjana, öbür dünyada mekândan bu dünyadaki düşüncelere kadar pazarlanamayacak şey yoktur.
En önemlisi, hiç utanmadan, sıkılmadan ve yüzünüz kızarmadan yalan söyleyebilmekten geçer.
- Bazen kendiniz söylersiniz.
- Kimi zaman da başkalarına yazdırır ve söyletirsiniz, yani kaldıraçlar kullanırsınız.
Önemli olan, sistemi yalan ve dolan üzerine oturtabilmektir. Borsada yanlış haber yaymaktan ay yolculuğu için bilete kadar geniş bir alanı vardır pazarlamanın.
Alanı çok geniş
Cennet rezervasyonundan uzay biletine, komplo pazarlamaktan darbe söylentilerine kadar atış serbesttir. Sistemde yok yoktur. Yeter ki pazarlama yeteneğiniz ve gücünüz olsun.
Pazarlama işi bugün bir bilim dalı haline dönüşmüştür. Dünyadaki en ünlü üniversitelerde ve kurumlarda büyük özenle eğitimi yapılır ve insanlar yetiştirilir.
Günümüzde, planlanan iktisadi ve siyasi sonuçları elde edebilmek için kullanılan en etkili araç pazarlamadır.
Nükleer silahlardan bile daha önemli hale dönüşmüştür.
Pazarlamacılar için önemli olan, insanları istediğiniz biçimde yönlendirebilmektir.
Hitler’in pazarlamacısı Göbels, “Abartılı bir yalanı defalarca tekrarlarsanız, gerçeklerden çok daha etkili hale dönüşür” demiştir. Buzdolabı satın alırken, sandıkta oy verirken, bir insanı kahraman ya da sefil göstermek isterken kullanılan olağanüstü bir kaldıraçtır. Aynen şeytanın gücünün, “insanları kendisinin var olmadığına inandırmasında olduğu gibi”.
Ortadaki gerçekleri hiç olmamış gibi gösterebilirsiniz de. Başarısızlığı bile..
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder